Down Sendromlu olan Ezel’limizi büyüttüğümüz zaman içerisinde hiç bir dönem duygu dalgalanması yaşamadan öyle olduğu gibi bağrımıza bastık.
Ve her geçen gün yük gibi gözüken ne varsa hafiflerken,
zaman oldu yaşamsal bir çok şeyin kendiliğinden çözüme kavuştuğunu gördük.
Bu tür ya da, başka nedenle yaşam boyu tekrarlayan kayıplar olmasını beklediğimiz süreçlerde bir mucize gibi daha dolu dolu çıktı Ezel hayatın karşısına.
Dikenlerle döşeli sandığımız yollarda
adım adım ilerlerken bizi cennete
götürdü Ezel'in dünyamıza
girmesi.
Acılı anlar sinemizi çatlatırken,
Ağladığımız da oldu fakat, dik durduk.
Ezel’i bize verene şükür için döndü dilimiz.
Senin adın neydi anlat bir tanem.
Nam-I değer Ağırabi,
Aşk=Ezel,
Tarihi Yarım Ada,
Derken baktık ki; “Çiçero” filminin biricik Agust’u olmuşsun.
Sahi! Senin adın neydi anneannem!