Uçanlara seviniyoruz, düşenlere üzülüyoruz. Açanlara seviniyoruz, yananlara üzülüyoruz. Böyleyiz biz, insanız. Her şeye sadece bir yüzünden bakıyoruz. Kaderin hikayesi bundan çok daha fazlasını anlatıyor. Uçanın da bir nasibi var, düşenin de. Açanın da yananın da. Bir canın nasibinin kesildiği yerde bir başkasınınki başlıyor. Görülmeyen ipliklerle canlar canlara, nasipler nasiplere, hikayeler hikayelere bağlanıyor. Düğümlenmiş olan çözülüyor, çözülmüş olan düğümleniyor. Düz giden düz gidiyor, uz giden uz gidiyor. Yolu biten duruyor, yol gitmeye devam ediyor. Biz her şeyin görebildiğimiz kadarını görüyor, anlayabildiğimiz kadar anlıyoruz. Enimiz boyumuz kadar... Etimiz budumuz kadar... Aklımız, izanımız kadar...